40 yaşında bekar bir kadın olan Kassie Larson suni döllenmeyle hamile kalmaya karar vermiştir. 7 yıl sonra, en iyi arkadaşı Wally, ona destek vermek için yanındadır. Fakat Wally’nin gizli bir sırrı vardır: Larson’u hamile bırakacak kişinin spermleri ile kendisininkini değiştirmiştir.

Josh Covacs (Ben Stiller), New York’ta yaşayan ve şehrin en güvenli ve en lüks konutlarından birinin yöneticisidir. 10 yılı aşkındır sürdürdüğü bu görevde uçan kuş bile ondan sorulur. Fakat bu binanın en üst katında büyük bir vurguncu olan borsacı Arthur Shaw (Alan Alda) yaşamaktadır. Yatırımcılarından 2 milyar dolar çaldıktan sonra yakıyı ele veren Shaw bu süper lüks kulede ev hapsindedir ve Arthur’un en büyük mağdurları da parasını ona kaptıran kule çalışanlarıdır!

1950’li yıllarda, Orta Batılı bir aileyi merkezine alan film ailenin en büyük oğlu Jack’in, çocukluk masumiyetinin kaybolmasından başlayarak buruk bir yetişkinlik evresine geçişini konu alıyor. Tam bu geçiş sürecinde de babası (Brad Pitt) ile yaşadığı çalkantılı baba-oğul ilişkisi, öykünün merkezine oturuyor. Jack’in olgunluk hali (Sean Penn) artık modern çağda yolunu yitirmiş bir bireydir. Kaderin varlığını ve çıkmazlarını sorgularken, diğer yandan yaşamın anlamını bulmaya çalışır…

Kraliçe Elizabeth dönemi İngilteresinde geçen hikaye, yüzlerce yıldır onlarca entelektüelin kafasını kurcalayan bir soruya odaklanıyor: İngiliz edebiyatının en büyük ismi William Shakespeare’in eserlerinin arkasında başka biri mi vardı? Onlarca edebiyat eseri başka birilerinin kaleminden çıkmış olabilir miydi?
Konuya ömrünü adamış uzmanlar, yazılmış onlarca kitap ve üretilen teorilerden sonra şimdi Roland Emmerich, Anonim filmiyle İngiliz edebiyatına aynı soruyu soruyor. Dönemin skandal dolu siyasetine ayna tutarak, Kraliyet ailesinin küstah ve güç tutkunu hali Londra’da ‘sahneleniyor’.

BBC’nin görsel efektleriyle öne çıkan gözde dizilerinden “7 Wonders of the Industrial World” ve “Space Race” ile BAFTA kazanan ve EMMY Ödülleri’ne aday olan genç İngiliz yönetmen Gareth Edwards’ın ilk yönetmenlik denemesi olan İstala, uzaylı istila filmleri janrının en düşük bütçeli yapımlarından biri.
NASA, 2009 yılında güneş sistemizde uzaylıların varlığına dair ilk dellileri elde ettiğini açıklar. Bu sırada uzaydan örnek toplaması için gönderilen bir uydu dönüş yolunda Orta Amerika’ya düşer. Aracın düşmesinin ardından bölgede yeni bir yaşam formu oluşmaya başlar. Bu bilinmeyen yaşam formu bölgenin karantina altına alınmasına neden olur. Önce Meksika sınırının, daha sonra ülkenin yarısının Yasak Bölge ilan edilmesinin ardından, ordu yaratıkların istilasına karşı koymak için önlemler almaya başlar.

Henry, okuldan nefret eder ve zor işleri yapmayı sevmez. Ödev yapmaktan, sebze yemekten ve öğretmeni Bayan Acuze’den hiç hoşlanmaz. Şeker yemeyi sever. Rock müzikten hoşlanır. . Kahverengi, kahküllü saçları vardır..Bir de kardeşi vardır… Henry şimdi beyazperdede, hem de 3 boyutlu olarak…
Türkiye’de 3 sezondur çizgi dizi olarak yayınlanan , ülkemizde ve dünyanın bir çok yerinde 80 adet kitabı basılan, yaramaz bir öğrencinin günlüklerinden yola çıkılarak yaratılan İngiliz yapımı komedi Felaket Henry’nin küçük yıldızları arasında Theo Stevenson, Ross Marron ve Scarlett Stitt yer alırken, Anjelica Huston ve Richard E. Grant büyükler kadrosunun göze çarpan oyuncuları.

Genç ve yakışıklı Ren MacCormack, Boston kentini bırakarak, daha ziyade bir taşra kasabası olan Bomont’taki akrabalarının yanına taşınır. Görünümü çekici olduğu kadar kişiliği de asi olan Ren, kasabada ‘huzuru’ sağlamak adına uygulanan bazı yasakları alt üst edecektir.
Bomont kasaba konseyinin, 5 gencin ölümünün ardından rahip Shaw Moore rehberliğinde çıkarttığı kamuya açık yerlerde yüksek sesle müzik dinleme ve dans etme yasağı, Ren liderliğinde ve Bomont’un yerlisi gençler sayesinde tarihe karışacaktır. Diğer yandan rahibin güzel ama problemli kızı Ariel, Ren’in duygularını alt üst edecektir…

Eşsiz öldürücü yeteneklerinin aksine gerçek hayatta ürkütücü bir kadın olan annesini mutlu etmeye çalışan bir evlattan başkası değildir. Profesyonelce baktığı işi bir gün kurbanlarından biri olan Rose ile tanışmasıyla beraber sekteye uğrar. Rose’un hayatını bağışlamakla kalmaz , Victor’un özel dedektif olduğunu zanneden genç bir çırak edinir… Hayatının akışı tamamen değişmiştir.

İntihar teşebbüsü sonrası tedavi gören Craig’in hastanede tanıştığı, hepsi birbirinden farklı ve eğlenceli karakterler üzerine yapılmış bir film.

18.yy Fransa’ sında geçen filmde çok kötü yaşam şartları içerisinde dünyaya gelen bir bebeğin çöplerin arasından başlayan fakat sonrasında onu Paris’ in efsanesi olma yoluna götüren üstün yeteneklerini keşfini anlatıyor. Bu esrarengiz genç ilk defa bir kadının kokusunu duyarak onun büyüsüne kapılır ve aşık olur. Genç kadına ulaştığında ise onu korkutur ve ölümüne yol açar. Böylece hem güzelliğin hem de ölümün kokusunuda duyan Jean tüm Paris’ i hayrete düşüren bir yetenekle bütün rakiplerini geride bırakarak kendi koku imparatorluğunu kurar. Kokularla alakalı ulaşılması zor ve bir o kadar da efsanevi bilgilere ulaştığında ise en son hedefi bir çok kokuyu bir araya toplayarak 12 ana kokuyu 13. bir başka kokuyla harmanlayarak güzelliğin efsanevi kokusuna ulaşmaktır.

Bir Hawaii tatili, Adam Sandler, Jennifer Aniston, Nicole Kidman ve Sports Illustrated modeli güzeller güzeli Brooklyn Decker’i bir araya getiren ‘Hayatım Yalan’, Sandler ve yönetmen Dennis Dugan ikilisini tekrar buluşturan klişelerle örülü bir romantik komedi. Bir Fransız tiyatro oyunundan uyarlanan ’69 tarihli Oscarlı ‘Cactus Flower’ın bir yeniden uyarlaması olan ‘Hayatım Yalan’, kendisinden daha genç bir öğretmene âşık olan bir plastik cerrahın hikâyesini anlatıyor.

Uluyan canavar kurtadamın iştahını doyurmak için onlarca yıl her dolunayda bir hayvan kurban ederek yapmış oldukları tedirgin edici ateşkesi sürdüren Daggerhorn Köyü sakinlerinden biri, kan kırmızı bir dolunay gecesinde, kuralları değiştirerek kanlı yüzünü ortaya çıkaran kurdun gazabına uğrar.

Yaşanmış gerçek iç burkan bir olaya dayanan 127 Saat, Oscarlı yönetmen Danny Boyle’un ‘Slumdog Millionaire’den sonraki çalışması. Genç dağcı Aron Ralston, kimseye haber vermeden çıktığı yolculuğunda Utah yakınlarında Moab bölgesinde büyük bir kaya parçasının arasına sıkışır. 5 gün boyunca hayatta kalmak için elinden geleni yapan Aron’ı oradan kurtaracak kimse yoktur. Tek çaresi yine kendisidir.

Hae-won, 30′lu yaşlarında, hayatını kariyerine adamış bir genç kadındır. Seul’de tek başına yaşayan Hae-won bir cinayete tanıklık eder. İş yaşamında da şansı dönen Hae-won elini nereye atsa hep karmaşık durumların içine düşmektedir. Çalıştığı banka onu zorunlu bir “tatil”e gönderince, Hae-woe çocukken büyükbabasını ziyarete gittiği Moodo isimli adaya yolculuk yapmaya karar verir. Burada çocukluk arkadaşı Bok-nam ile karşılaşır. Daha önce kendisi ile hep iletişime geçmeye çalışan iyi niyetli Bok-nam’ın adadaki insanların alay malzemesi olduğunu görünce kısa çaplı bir şok yaşar. Zulüm gören Bok-nam’ın tek istediği adadan kaçabilmektir, bu konuda Hae-won’un yardımını ister. Genç kadın ise hayatının yeterince karmaşık olduğunu düşündüğünden bu duruma karışmak istemez. Adadan Hae-won’un ihmali yüzünden ayrılamayan Bok-nam intikam planları kurmaya başlar.

1995’te, iş adamı Jack Harris ve iki arkadaşı İnternet’in henüz emekleme aşamasında olduğu yıllarda porno sektörüne girerler… Fakat Rus mafyası, federal ajanlar ve uluslararası teröristlerin de karışacağı macera içinden çıkılamaz bir hal alır.

70′lerin tamamı kadınlardan kurulu olan grubu The Runaways’in öyküsünden yola çıkarılarak hazırlanan filmin başrollerinde Kristen Stewart ve Dakota Fanning var.
The Runaways gurubunun biyografik hikayesini anlatan Asi Kızlar (The Runaways)’da, Floria Sigismondi hem yönetmen hem de senarist koltuğunda oturuyor.

Evli bir çiftin aşk hayatlarının merkezindeyiz. Joanna ve Michael Reed çifti, iş seyahati dolayısıyla birkaç günlerini ayrı yerlerde geçirmek durumundadır. Ayrı geçen bu gecelerden birinde Michael, kendisine karşı ilgisi olan bir meslektaşı tarafından ‘ayartılır’.
Bu sırada eşi Joanna ise eski sevgilisiyle karşılaşmıştır. Karı kocanın ayrı geçen bir gecesinde, gönüllerin başka gönüllere kaydığı bir Son Gece’dir seyirciyi bekleyen.

Efsane seri Big Momma geri döndü! Ayrıca bu sefer yanında büyük bir yardımcısı da var: ergen üvey oğlu Trent! Filmde FBI ajanı olarak izlediğimiz Martin Lawrence aynı zamanda kahramanımızın derinlerde kalmış öteki benliği Big Momma rolünde karşımıza çıkıyor.
Bir cinayeti araştırmak için bir araya gelen Turner’la Trent sadece kızların okuduğu bir sanat okuluna yazılırlar. Tabii ki kılık ve cinsiyet değiştirerek. Big Momma ve dev Charmaine kılığındaki ikili sadece cinayeti çözmekle kalmaz, komik olayları da peşlerinde sürüklerler.

Uzaktan bakıldığında sıradan biriymiş gibi gözüken Barney Panofsky’nin sıra dışı ve mizahi hayatını perdeye taşıyan film, dört adet 10 yıllık bölüme ve iki farklı kıtaya yayılıyor. Öyküde Barney’ye ayrıca üç farklı kadın ve yakın dostu olan babası Izzy’i de eşlik ediyor.

Rick’ye (Owen Wilson), karısı tarafından başka kadınlarla birlikte olma izni verilir. Böylece Rick ile arkadaşı Fred (Jason Sudeikis) çapkınlık turlarına başlarlar. Film de bundan sonra kopar. Çünkü Rick başka kadınlara kur yaparken eşi de boş durmaz ve başka erkeklere kur yapmaya başlar. Fakat verilen bu “Açık Çek” kahramanlarımızın başına hiç de ummadıkları dertler açacaktır.

Küçük bir kasabada öğretmenlik yapan Slava Kolotiloff’un (Konstantin Khabenskiy) amacı başarılı bir yazar olmaktır İlk romanının taslağını alıp Moskova’ya gider Ancak yazarlık hayalleri planladığı gibi gelişmez Çünkü karşısına güzeller güzeli Nadya (Milla Jovovich) çıkar ve onunla evlenmeye karar verir Düğün yaklaşırken Nadya büyük bir sorunla karşı karşıyadır Eski erkek arkadaşı, Nadia’yı geri kazanmak için her yolu denemektedir.

Ruslan (Steven Seagal) adlı Rus gangster artık suç romanları yazarı olmuş ve başka bir yaşam sürmeye başlamıştır Memleketine geri dönen Ruslan, büyük bir şok yaşar Çünkü kızı, başdüşmanı ile evlenmek üzeredir Ruslan, ailesinin hayatı söz konusu olunca eski mesleğine geri dönmekte tereddüt etmez Tek istediği intikam ve adalettir.

Karanlık çağlarda köylüler Matya adındaki genç bir çingene kıza işkence ettiler ve onu öldürdüler çünkü yüzünde şeytan işaretine benziyen bir doğum lekesi vardı.Köylülerin iddialarına göre kızın annesi Chavi, çingene şeytanı olan Beng ile bir anlaşma yapmıştı ve buna göre çift, şeytanın tohumu ile bir fani dünyaya getirirse,Chavi hangi güçlü erkeği isterse buna sahip olucaktı.Cinayetten sonra Matya’nın köye (Mulli) yani kirli bir ruh olarak dadandığı söylendi.Bu suç ortaya çıkana kadar, ve başka bir kadın onun tohumunu taşıyıp Matya’yı yeniden doğuruncaya kadar Beng bu laneti ortadan kaldırmayacaktı.

Los Angeles’ta bir düğüne katılmak için yola çıkan Paul ve Adrienne geceyi karşılarına çıkan ilk otel’de geçirmeye karar verirler ve olaylar bu şekilde gelişmeye başlar.